95-97. Gunler: Lima
21.02.2014 - 23.02.2014
28 °C
View
100 days/ 100 gün
on ayca ozer's travel map.
100 gunluk seyahatimizin son duragi Lima'ya, bir yandan donus yoluna girmenin saskinligi diger yandan ise aklimizdaki rotayi tamamlamis olmanin dinginligiyle variyoruz. Lima'nin kalmak icin en keyifli mahallesi oldugu soylenen Miraflores'deki airbnb evimize yerlesiyoruz. Bu mahalle, okyanusun dibinde biten yuksek yamaclarin ustune insa edilmis, hep bakip da dokunamama durumu. Yoksa ev okyanusa on dakika, Marriot otelin arkasinda. Kisaca sehrin yeme- icme ve havali alis-veris merkezinde
) Hava yumusacik...Bavuldan yine yazliklar cikiyor, gunler askili T-shirt ve sort tirilliginde.
Akil alir gibi degil ama Lima'da ilk isimiz i-shop'a ugramak. Cuzco'da iphone sarjim calismaz olunca tek bulabildigimiz Cin mali sarj telefonumun canina okudu. (Aman siz siz olun, pili bitiriyor, sarja takili konusursaniz carpiyor vb.) yenisini alinca gorduk ki pilin kapasitesi yarilanmis. Ez cumle: bu seyahat reklami yapilan alet olmadan bu kadar olmazdi )
Evde hafif bir yemek pisirip ardindan hizlica uyumak istiyoruz, ne var ki gece kolay gecmiyor. Ertesi sabah kaldigimiz yeri degistirip bir otele geciyoruz. Ozer otelde Six Nations rugby macini yakalayinca otelden cikisimiz ogleden sonrayi buluyor.
Lima'daki ilk tam gunumuzu yavastan alip, en yakinimizdaki diger mahalle Barronca'ya yuruyoruz. Burasi daha bohem hatta biraz da sayfiye...yeme- icme yerleri espirili. Cagdas sanat muzesi hemen mahallenin girisinde. Son donem de ne kadar cagdas sanati ihmal ettigimizi hatirlayip hemen bir doz aliyoruz. Muze geneli vasat ama "Waste land" adli filmden tanidigimiz Vik Muniz'in retrospektifini gorunce doyuyoruz )
Pazar sabahi dinc uyaniyoruz, gune taze bir baslangic yapalim deyip kendimizi erkenden sokaklara atiyoruz. Megersem saat 13:00 kadar ana cadde spor icin kapatilmis. Halk bisiklet, paten, kaykay kusanmis, olmadi kosuyor. Guney Amerika buyuk kentlerinde cokca karsimiza cikan, bu 7'den 77'ye sportif durum bir kez daha gozlerimizi yasartiyor!
Bizde de azim var durmak yok deyip, tabanlari yagliyoruz. Bulundugumuz mahalleden eski kente dogru giderken ilk karsimiza cikan mabet Huaca Pucllana, Inkalardan cook onceki (IO 200-700)medeniyetlerden Wari ait olan piramit seklindeki tapinak. Bildik Misir Piramitlerinden farkli olarak bu yapi bir dikdortgen pirizma. Kitap buyuklugunde tuglalarin yanyana dizimiyle insa edilmis. "Kutuphane duvar" dediklerini bu insaat teknigiyle yapilar, 'kitaplar' arasinda mesafe kaldigi icin depreme dayanikli oluyor.
Gun asiri 4 siddetinde, haftada bir 5 Richter ustu deprem yasanan Lima'da yuzyillarca dayanmanin sirri boylece ortaya cikiyor.
Her nesil tarafindan yeni bir kat (seviye) cikilmasi suretiyle yukselen bu tapinagin odak noktasi adak edilen kurbanlar. Her kati kazdikca insan ve cesitli hayvan oluleri cikiyor. Tanrilara kurban verme inanci (hatta kimi rivayetlere gore guncelligini korudugu ihtimali) Bolivya ve Peru'da yaygin. Artik bizi rahatsiz eden bu hikayelerden cok, yeni kent tarafindan kusatilmis bu kalintilara bakan bir evde yasamanin nasil olabilecegine kafa yormayi tercih ediyoruz.
Bir kez daha yola koyulup eski kente dogru bir kac saat daha yuruyoruz. Yemek icin mola verdigimizde 8 km yurumus olmamiza karsin eski kente bir bu kadar daha yol oldugunu farkedince, toplu tasimayi kesfe karar veriyoruz )
Sonunda Lima'nin eski kentinin meydanindayiz. Cusco ve Arequipa meydanindan pek farkli degil. Ihtisamli koloniyel mimari. Kokusuyla aklimizi celen Limali ascilarin sokakta actigi tezgah daha cok ilgimizi cekiyor. Upuzun masalarda halk yok paraya bu tezgahlardan tabak doldurup afiyetle yiyor. Tum ascilarin sirtinda "Lima, Guney Amerika'nin Gastronomi Baskenti" yaziyor.
Midemizi erken doldurdugumuza hayiflaniyoruz. Ama endiseye mahal yok, tum Peru ve ozellikle Lima restoranlariyla unlu.
Ve bizim onumuzde 8 ogun daha var
)
Posted by ayca ozer 09:47 Archived in Peru Tagged lima miraflores vik muniz gastronomi